Abdurrahim ÖTKÜR
03-11-04, 09:10
SÖZDE DOÃU TÜRKÃSTAN GERÇEKTE NE ÃFADE EDER?
Aburrahim Ötkür
Þinjiang Özerk Bölgesi Siyasi Ãstiþare Daimi Komitesi tarafýndan düzenlenen toplantýya dýþarýdan katýlmama raðmen fikir beyan etme fýrsatýna sahip olduðum için çok mutluyum. 1930’lu yýllarda Pantürkizm düþüncesinin Þinjiang’a girmesinden bu yana, tarihe göz atacak olursak aþaðýdaki durumlar ile karþý karþýya kalýrýz.
Nerede ve ne zaman olduðu fark etmez, bazý milli bölücüler dini ve milli bir maskeye bürünerek her hangi bir kargaþa ve eylem planladýklarý zaman “Doðu Türkistan†sözünü ortaya çýkarmýþ ve onu slogan yapmýþlardýr. Böylece mücadelelerinin temelini oluþturarak maksatlarýna ulaþmaya çalýþmýþlardýr.Son olarak Barýn köyünde patlak veren anti devrimci eylemlerinde söylenen sloganlardan biri de yine o sözde;â€Doðu Türkistan Cumhuriyetiâ€ni kurmak istemeleridir.
Doðu Türkistan nasýl bir terimdir?Bu terim ne zaman nerede ve neden ortaya çýkarýlmýþtýr? Bazý kötü niyetli kiþiler onu nasýl kullanmýþlardýr? Sözde “Soðu Türkistan Cumhuriyetiâ€nin esas maksadý nedir?Ben iþte bu meseleler üzerine kendi görüþlerimi ve düþüncelerimi ortaya koymak istiyorum.Yanlýþ noktalarým varsa çoðunluðun eleþtirilerini ortaya koyup düzeltmelerini umut ediyorum.
Bilindiði gibi günümüzdeki Þinjiang takriben milattan önceki birinci asrýn ortalarýnda yani Batý Han sülalesi burada askeri gazino tesis ettiði zamandan baþlayarak “Batý Diyarýâ€(batý memleketleri) olarak adlandýrýlmaya baþlanmýþtýr.Batý diyarý terimi dar anlamda ifade edecek olursak günümüz Tun-huang Ãlçesinin kuzeybatýsýndan Þinjiang ve Orta Asya’nýn bir kýsým bölgelerini içeriyordu. O dönemde bu geniþ topraklara, oradaki topluluklar arasýnda umumi bir ad verilmemiþ olup M.S 10-13. asýrlarda yaþamýþ olan Arap Fars tarihçilerinden al-Taberi Muhammed evfi Ãbn Haldun Cuveyni gibi kiþiler bu yerlerde genellikle Türki kavimlerin yaþadýklarýna bakarak bu topraklara Arapça “Memaliki Etrak†(yani Türklerin memleketi) olarak adlandýrmýþlardýr. Farsça’da ise “Türk kelimesine Fars dilindeki yer ya da “toprak†anlamý olan ve isim yapan ek “sitanâ€Ã½ ekleyerek “Türkistan†(Türklerin yaþadýðý toprak) demiþlerdir.19 asrýn ilk yarýsýndan baþlayarak Avrupa memleketlerinde doðu araþtýrmacýlarýnýn ortaya çýkmaya baþlamasýyla Radlof Barthol, Wambiri gibi bazý Avrupalý bilginler Fars bilginlerinin metodundan yararlanarak “Türkistan terimini orta Asya ve günümüzdeki Þinjiang umumi coðrafi adý olarak kullanmaya baþlamýþlardýr. Özellikle çarlýk Krallýðý Orta Asya’ya silah gücü ile hakim olduktan sonra kendilerinin resmi bölgelerinde de Orta Asya topraklarýnýn genel adýnýâ€Türkistan†olarak kararlaþtýrmýþtýr. Orta Asya ile Sibirya’yý birbirine baðlayan demir yoluna “Türk sibirâ€(Türkistan sibir) demiryolu demiþlerdir. Sovyetler Birliðinin cumhuriyetler birliði tüzüðü yürürlüðe konulduktan sonra da “Türkistan†tabiri bazý resmi belgelerde hata Lenin-Stalin’in eserlerinde de coðrafi isim olarak kullanýlmýþtýr.
Doðu Türkistan tabirine gelince bu adý genellikle Çar Rusyalý doðu bilim araþtýrmacýlarýnýn icadý denile bilir. Yani yukarýda belirttiðimiz gibi onlar çar padiþahlý orta Asya’yý silah gücü ile altýna aldýktan sonra Türkistan taberini þartlý olarak ikiye ayýrýp Rusyada olan kýsmýný Batý Türkistan Çin’e baðlý olan kýsmýný da Doðu Türkistan diye adlandýrmaya baþladýlar.
Bu belgeler þunu ifade ediyor ki Türkistan tabirini orta Asya ve günümüzdeki Þingjiang’nýn coðrafi adý kullanmak sadece yabancý icadý olup, hiçbir milli anane ve tarihi bir esasý yoktur. Bunun delili þunlardýr ki; ilk önce Uygur ve diðer Türki kavimlerin geçmiþ zamana ait rivayet ve efsanelerinin hiç birinde “Türkistan†yada “Türk yurdu†denilen umumi ad yoktur. Ãkincisi,Uygur halkýnýn 11. asýrda yaþamýþ olan büyük bilginlerden Kaþgarlý Mahmut ile Yusuf Has Hacib’in “Divan-ý lügat-it Türk†ve “Kutadgu Bilig†adlý meþhur eserlerinde de “Türkistan tabiri yer almamaktadýr. Bu bilginlerden daha geç dönemlerde yaþamýþ olan meþhur edip ve bilginlerin (mesela; Ahmet yükneki, mirza haydar, vb.) eserlerinde de söz konusu olan tabirlerine de hiçbir yerde rastlanmamaktadýr. Günümüzdeki Þinjiang’ýn kuzey doðu tarafýnda epey geniþ bir bölgede hakimiyet sürdüren “Ãdikut Uygur Hanlýðý†dönemine ait vesikalýklarda da söz konusu tabir hiçbir yerde rastlanýlmaz.
9. asýrdan baþlayarak, günümüz Þinjiang ve orta Asya’sýnda kurulmuþ olan hanlýklarýn hiçbiri, kendine ait topraklarýn, “Türkistan veya bu anlamý ifade eden sözlerle adlandýrýlmamýþlardýr. Mesela; 9. asrýn ortalarýndan 10. asrýn baþlarýna doðru devam eden Karahanlýlarýn merkezi kýsmý, yani Kaþgar ve Balasagun bölgelerine “Hakaniye†ülkesi denilmiþ ise Semerkant ve Talas’ý merkez yapan batý kýsmý ile hakanlýðýn merkezi olan güney doðu kýsmýna “ilik hanlýk†denilmiþtir. 1348 yýlýnda Çaðatay evladý tuluk Timur tarafýndan kurulup günümüz Korgaz nahiyesinin bölgesi içinde yer alan almalýk þehrini baþkent eden ve kuzey altan daðlarýndan baþlayarak, Balkaþ gölüne kadar, batý Fergana ovasý, güneyde kara kurum daðlarý, doðuda kumula kadar olan bölgeleri içeren hanlýk döneminde bu bölgelere “Moðolistan denilmiþtirâ€. Daha sonra yarkenti merkez alarak 16. asrýn baþlarýndan 17. asrýn sonuna kadar tüm tanrý daðýnýn güneyiyle orta Asyanýn bir kýsmýný bünyesinde bulundurarak 146 yýl hakimiyet süren yarkent hanlýðý döneminde bu bölgelere Saidiye Hanlýðý dönemi denilmiþtir.
Þunu hatýrlatmak gerekirse, yabancý bilginlerin Þinjangý doðu Türkistan diye adlandýrmalarýysa sürekli olmamýþtýr. Onlar, bazen Doðu Türkistan demiþ ise bazen de tanrý daðlarýnýn kuzeyini Cungariye güney tarafýna Kaþgariye diye adlandýrmýþlardýr.
Sonunda, Türkistan tabirinin hiçbir zaman ananami, ilmi ve tarihi deðeri olmamýþtýr. Sadece yabancýlar tarafýndan uydurulmuþ sunu coðrafi bir isim olmaktan öteye gidemez. “doðu türkistan†yada Çini Türkistan tabirleri belli bir masatla ortaya atýlmýþ siyasi tabirlerdir. Bu tabir kesinlikle Þinjangýn umumi coðrafi adý olamayacaktýr.
II
“doðu Türkistan†yada “Çini Türkistan†tabirinin belli maksatlar ile ortaya atýldýðýný ispat etmek için öncelikle aþaðýdaki belgeleri göstermek istiyorum.
Þingjang’ýn yakýn tarihinde haberi olan kiþilere malumdur ki, son birkaç on yýldan bu yana bazý memleketlerinin (2) istihbarat ve matbuatlarýnda kendi devletinin siyasi tabirine uygun olarak “Þinjang†için “doðu Türkistan†demiþlerse bazen de “þinjang†diye adlandýrdýlar yani iki devletin iliþkisi normal olduðunda “þigjang†deseler de siyasi çekiþmeler olduðu zamanlarda derhal doðu Türkistan tabiri yankýlanmaya baþlamýþtýr.Çin halk cumhuriyeti ortaya çýkmadan öncede ayný þeyler söz konusudur. Daha sonrada ayný durum ede gelmiþtir. Bir baþka deðiþle, “Doðu Türkistan†sözü, yer adý deðil, siyasi ve diplomatik iliþkilerin seyirine göre deðiþen baro metre çizgisine dönüþtürüldü, bu durum aslýnda milli bölücülerin hareketlerini gerçekleþtirmelerinin bir baþka þekliydi.
Pantürkist Ãsa ve Mehmet emin buðralar vataný parçalama þeklini gerçekleþtirmek için iþ birliði yaparak, çin topraklarýndan ayrýlmamak þartý ile Þinjang’da sözde “yüksek milli muhtariyet hükümetiâ€ni kurmayý amaçlayan programlarýný ortaya koydular ve baðýlsýzlýk amaçlarýnýn ortaya çýkmamasý için, Þinjang’ýn “çini Türkistan†denilmesine teþebbüs ettiler. Onlarýn Çinden ayrýlmamak þartýyla kurmak istedikleri “çini Türkistan yüksek milli muhtariyet†programýna göre, Þinjang’ýn dýþ içleri / diplomatik iliþkileri sýnýr müdafaasý milliyetçi Çin hükümetinin yönetiminde olacak. Ticaret – ulaþým, tarým, memuriyet, siyasi – kanun, eðitim, haber, basýn – yayýn gibi iç iþler yerli hakimiyet tarafýndan yönetilecek, yerli hükümetinin izni olmadan Þinjang’a iç ülkelerden
( yani Çin’den ) göçmen getirilemeyecek ve þinjang’da demir yolu yapýlmamasý gerekecekti.
Bu durum aslýnda her millet halkýnýn menfaatine zýt olarak, Þinjang’ý Çin Seddinin içinde bölgelerin yardýmýndan mahrum edip iktisadi ve kültür yönünden geri kalmýþ olan Þinjang’ý dahada geri býrakýp, kendi hakimiyetindeki geliþmemiþ feodal prenslik dönemine geçirmek dönemiydi. Dolayýsýyla onlarýn bu teþebbüsü o dönemdeki “ 3 vilayet inkýlabý†hükümetinin, Þinjang’daki her millet halklarý arasýnda ileri görüþlü güçlerin tepkisine yola açtý. Hatta, milliyetçi Çin hükümeti de tamamen reddetti. Bu teþebbüs Þinjang’daki her millet halkýnýn menfaatlerine zýt, tarihin geliþmesine ters üþtüðü için onlar tarih sahnesinden silinip gittiler.
1933 yýlýnýn sonunda Sabit Damolla önderliðinde Kaþgar’da kurulup sadece birkaç ay hakimiyet sürebilen sözdeâ€doðu Türkistan Ãslam cumhuriyetinin†maiyeti daha da vahimdir. Bu cumhuriyettin hükümet üyeleri genellikle,büyük toprak aðlarý,zengin tüccarlar,büyük imtiyaz sahibi hatýrý sayýlý dindar kiþiler ve bazý yabancý memleketlerden kaçak olarak gelenlerdir.onlar, sadece gerici sýnýf ile ticari kapitalizmin menfaatine vekillik ediyorlardý.O dönemdeki yazýlý belgelere göre sözde ticaret ve tarým bakaný ile yönetimi ele geçirir geçirmez tüm vergiyi kendisi üstlenmeyi denemiþtir. Sözde dýþ iþleri bakaný, yabancý memleketler ile iliþki kurmadaki kolaylýklardan faydalanýp,kendisinin yabancý memleketlerdeki ticari iþlerini geliþmeye çalýþmýþtýr. Hükümeti oluþturan esas 10 küsür kiþi,hakimiyeti ele geçirir geçirmez,kaþ karlý,Ar tuþlu,Hotanlý,endi canlý gibi gruplarý ve bazýlarý da Kýrgýz gruplarý oluþturmuþlardýr. Ãslam dininden olmayan milletlerin hepsine “kafirâ€diye apaçýk milli düþmanlýk yürütmüþlerdir.Dýþ siyasette,Afganistan padiþahý ve onlarýn vasýtasý ile Ãngiltere ile sýký iliþki kurup yabancý ellerdeki karþý güçlerin yardýmý ile Þinjangý Ãngiliz emperyalistlerinin baðýmlýsý yapmak istemiþlerdir.böylece “Cumhuriyetâ€de 100 günü doldurmadan tarih sahnesinden silinip gitmiþtir.
Tarihi tecrübeler þunu ispat ediyor ki ister “doðu Türkistan†ister “Çini Türkistan†olsun yada “stan†bayraðý altýnda Þinjangý vatan topraklarýndan ayýrmak yolunda yapýlan çeþitli bölücülük giriþimleri olsun maðlup olmaya mahkumdur. Çünkü buna benzer davranýþlarýn hepsi, öncelikle Þinjangdaki her milletin halkýn menfaati ile ortak arzularýna,Çin Halk Cumhuriyetinde yaþamakta olan bir milyar yüz milyon çeþitli milletlerin ortak menfaatine hem de toplumsal geliþmenin objektif kanunlarýna aykýrýdýr.
Tarihe geçmiþ birkaç sülaleyi Çinlilerin deðil diðer azýnlýk milletlerin kurmasý da bir delildir.Mesela M.Ö.386 yýlýndan 577 yýlýna kadardýr, Çinin kuzey ve kuzeybatý bölgelerinde 171 yýl hakimiyet sürdüren “kuzey wei†sülalesi doðu guz’lardan bir grup olan syenpilerin Topa kabilesi tarafýndan kurulmuþtur..M.916 yýlýndan 1125 yýlýna kadar kuzey Çin’de 200 yýl hakimiyet sürdüren Liao Sülalesi ise Kýtanlar tarafýndan kurulmuþtur. Bunlar miladi 1271 yýlýndan 1351 yýlýna kadar hakimiyet sürdüren Çhing (Mançu) sülalesini ekleyerek hesaplayacak olursak bu sülalelerin hakimiyet sürdürdüðü zaman yaklaþýk 755 yýldýr. Özellikle ve Moðol ve Mançu sülaleri döneminde,bütün memleket daha da bütünlük kazanmýþtýr. O dönemlerdeki Çin doðu Asya boyunca en büyük feodal devlet olarak þekillenmiþtir. Mesela; Yüen Sülalesi (Moðol) devrinde, Çinin hududu doðu ve güneyde büyük denize ulaþmýþ,batýda günümüzdeki Þinjiang ile Orta Asyanýn bir çok kýsmýný,güney batý Yün-nan’ý,kuzey Sibiryanýn büyük bir kýsmýný kendi hududu içine almakla birlikte kuzey doðuda Ohotsk Denizine kadar ulaþmýþtýr.Ching(Mançu) sülalesi devrinde, Çinin hududu,batýda Balkaþ Gölü,Çu Irmaðý,Talas,Pamir Daðýna kadar,kuzey Altay daðlarý ile Dýþ Moðolistan’a kadar, kuzey doðuda ise dýþ Hingian Daðlarý ile Ohotsk Denizine kadar,doðuda Tai-van ve o civardaki adalara kadar,güneyde güney denizi adalarýna kadar,güneybatýda ise Kuang-hsi,Yün-nan Tibet, hatta Ladak’a kadar ulaþmýþtýr. 18 asrýn sonlarýnda nüfusu 300milyona ulaþmýþtýr. Bu açýdan Çin, dünyadaki diðer çok milletli devletlerden farklýdýr. Mesela Sovyetler birliði de çok milletlerden oluþan bir memlekettir.Ama Sovyetler birliðinde yaþamakta olan bir çok millet yani ukrain,Tatar,kazak,Kýrgýz,Tacik,Türkmen gibi milletlerin Ruslarla olan tarihi iliþkisi, Çin'deki azýnlýk milletlerin, han (Çin) milleti ile olan tarihi iliþkisine benzemez.Bir baþka þekilde ifade edecek olursak,tüm Rusya tarihinde Rus olmayan Ruslar ile birlikte sülale kurduðu ya da kendileri baðýmsýz sülale kurup,Rusya’yý hududu içine alarak birleþmiþ birer devlet oluþturduðu þeklinde hiçbir örnek yoktur ve olmasý da mümkün deðildir.Çünkü Ruslar ile Rus olmayanlarýn arasýnda, siyasi iktisadi ve kültürel uzun bir tarihi iliþki veya bir birine tabi durumlar olmamýþtýr.
Çin tarihindeki bazý sülaleler gerçi az sanlýk milletler namýnda kurulmuþ ise de, aslýnda söz konusu milletlerin Çinliler ile ya da baþka bir millet ile birlikte kurduðu ve birlikte yönettiði sülaleler idi. Yani bu sülaleler8mesela;Yüen-Moðol, ching-Mançu Sülaleler)in önemli ordu vezirleri,yerli idare memurlarý,hatta askeri komutanlarý Çinli ya da diðer milletlerden oluþan kiþilerdi.;Hükümet idarelerinin yazý iþleri Çince ile yazýlýyordu. Üst düzeyde yürütülen kaidelerde de çinin geleneksel ordu kurallarý kabul edilerek yürütülmekteydi. Hatta yüen sülalesi ordusundaki önemli þahýslar arasýnda Çinliler olduðu gibi,Uygurlar ve baþka azýnlýk milletler de vardý. Kültür açýsýndan, bu sülaleler Çin kültürünün büyük bir etkisinde kalmýþlardý.
Çinin binlerce yýllýk tarihinde,memleketin uzun yýllar bir arada ,birlik ve beraberlik içinde yaþamasý ile parçalandýðý dönemlerde,ki bu süre kýsadýr, halkýn çoðunlu özellikle de azýnlýk milletlerden olan gruplarýn,birleþmeyi yürekten istemelerinin yankýlanmasý da karakteristik bir özellik taþýr.Parçalanmaya karþý çýkýp, birlik beraberliði korumak ise,tüm memleketteki halkýn ortak arzusu ve bütün Çin milletlerinin yüksek fazileti olmuþtur. Her millet halký, vatanýn birliðini gerçekleþtirmek ve korumak için uzun müddet çaba gösterip bir çok katkýlarda bulunmuþlardýr. Bu durumda azýnlýk milletler arasýnda da pek çok aydýn kiþi ortaya çýkmýþtýr.Mesela Tang Sülalesi devrinde memleketin birliðini korumak için büyük katkýlarda bulunan Uygur asker Çibi Kalý,kuzeydoðuda yaþayan juen-juen kabilelerini birleþtirip,birlik saðlayan Ching Sülalesinin temelini atan Nurgaç gibi kiþiler iþte bu aydýnlardandýr.Özellikle “Uygur hanlýðý†devrinde Uygur ordularýnýn An-luþan-shih-Tsi-ming( Öngük söygün ihtilali) ihtilalini bastýrma hareketine direk katýlmasý,Tang Sülalesinin parçalanmasý için çok büyük bir önem taþýmaktadýr. Çünkü “Uygur Hanlýðýâ€nýn bu isyaný bastýrmak için özel ordu göndermesi tesadüf olmayýp, tarih boyunca Tang Hanedanlýðý ile “Uygur hanlýðýâ€nýn sýký iliþkisinin bulunmasý,Uygurlarýn Tang Hanedanlýðýnýn yardýmý ile “Türk Hanlýðý†egemenliðinden kurtulup,kendilerini güçlendirme fýrsatý bulduðu,Uygur hanlarýnýn parçalanmanýn faydasýz ,birliðin ise faydalý olduðu hakkýnda bilinçlenmeleri ise, Uygur ve Çinli milletlerin siyasi,askeri açýdan,uzun zaman karþýlýklý dayanýþmalarýnýn bir sonucu idi..Bu Uygurlarýn parçalanmaya karþý çýkýp,birlik ve bütünlüðü geçmiþten beri aziz bildiðini ispat eden önemli kanýtlardan biridir.
vatan medeniyetimizin þekillenmesi ve geliþme süresince de, Çin milletleri medeniyetinin, Çin’deki tüm milletler tarafýndan ortak yaratýlmasý, Þinjandaki azýnlýk milletlerin,özellikle Uygurlarýn vatan medeniyetinin yaratýlmasýnda büyük rolleri olduðunu ispat eder.Dolayýsýyla, Kuçarlý buda Nomlarý bilgini komrajiva,müzik bilgini Sudip ile Beþbalýklý dilci ve tercüme üstadý Singkaseli Tutung’un ilmi faaliyetlerinin netiçelerini,Koço-idukut uygurlarnýn ülkenin matbaa sanatýný geliþtirmek ve yaymak için sarf ettikleri gayretleri,Kaþgarlý Mahmut ile Yusuf Has Hacib’ kendi eserleri ilke çinin medeniyet hazinesine kattýðý büyük tuhfelerini sadece hatýrlamak bile yeterlidir.
Daha önce belirtilen kaynaklar, Çindeki her millet halkýnýn uzun tarihten beri bir aile gibi olduðunu,bu vatan ailesini hep birlikte kurmuþ olduklarýný, kýsa dönem parçalanma durumu ortaya çýkmýþ ise de birliðin,temel görüþ ve tarihin deðiþmez akýþý olduðu,sadece günümüzde deðil, tarihten günümüze kadar,çeþitli akýmlarýn Çin milletlerinin ortak menfaatine zýt olduðu için mutlak maðlup olacaðýný kanýtlar.
Sonuç olarak, Çin en eski zamandan beri, bu topraklarda yaþamýþ olan tüm milletlerin ana vatanýdýr. Bu vataný her millet halký ortak kurup, ortak geliþtirip, onun uzun yýllý tarihini ve parlak medeniyetini ortak yaratmýþlardýr.Þinjiang vatanýmýzýn ayrýlmaz bir kýsmýdýr.Þinjiang’daki her millet halkýný kendi bünyesinde oluþturan çin milletlerinin tarihi, parçalanmaya karþý durup, birlik ve beraberliði savunan tarihtir. Ãster dini ister milli bir bayrak altýnda sözde “sitan†tabiri ile vatanýn birliðini parçalamayý herhangi giriþimler,her millet halkýnýn hayati menfaatlerine,tarihin akýþýna, toplumsal geliþmenin objektif kanunlarýna zýt olduðu için her zaman kesinlikle maðlup olacaktýr.â€Doðu Türkistan Cumhuriyetiâ€ni kurmayý amaçlayan giriþimler, en tehlikeli ham hayal olmakla birlikte, daha þerefsiz bir halde maðlup olmaya mahkumdur.
Aburrahim Ötkür
Þinjiang Özerk Bölgesi Siyasi Ãstiþare Daimi Komitesi tarafýndan düzenlenen toplantýya dýþarýdan katýlmama raðmen fikir beyan etme fýrsatýna sahip olduðum için çok mutluyum. 1930’lu yýllarda Pantürkizm düþüncesinin Þinjiang’a girmesinden bu yana, tarihe göz atacak olursak aþaðýdaki durumlar ile karþý karþýya kalýrýz.
Nerede ve ne zaman olduðu fark etmez, bazý milli bölücüler dini ve milli bir maskeye bürünerek her hangi bir kargaþa ve eylem planladýklarý zaman “Doðu Türkistan†sözünü ortaya çýkarmýþ ve onu slogan yapmýþlardýr. Böylece mücadelelerinin temelini oluþturarak maksatlarýna ulaþmaya çalýþmýþlardýr.Son olarak Barýn köyünde patlak veren anti devrimci eylemlerinde söylenen sloganlardan biri de yine o sözde;â€Doðu Türkistan Cumhuriyetiâ€ni kurmak istemeleridir.
Doðu Türkistan nasýl bir terimdir?Bu terim ne zaman nerede ve neden ortaya çýkarýlmýþtýr? Bazý kötü niyetli kiþiler onu nasýl kullanmýþlardýr? Sözde “Soðu Türkistan Cumhuriyetiâ€nin esas maksadý nedir?Ben iþte bu meseleler üzerine kendi görüþlerimi ve düþüncelerimi ortaya koymak istiyorum.Yanlýþ noktalarým varsa çoðunluðun eleþtirilerini ortaya koyup düzeltmelerini umut ediyorum.
Bilindiði gibi günümüzdeki Þinjiang takriben milattan önceki birinci asrýn ortalarýnda yani Batý Han sülalesi burada askeri gazino tesis ettiði zamandan baþlayarak “Batý Diyarýâ€(batý memleketleri) olarak adlandýrýlmaya baþlanmýþtýr.Batý diyarý terimi dar anlamda ifade edecek olursak günümüz Tun-huang Ãlçesinin kuzeybatýsýndan Þinjiang ve Orta Asya’nýn bir kýsým bölgelerini içeriyordu. O dönemde bu geniþ topraklara, oradaki topluluklar arasýnda umumi bir ad verilmemiþ olup M.S 10-13. asýrlarda yaþamýþ olan Arap Fars tarihçilerinden al-Taberi Muhammed evfi Ãbn Haldun Cuveyni gibi kiþiler bu yerlerde genellikle Türki kavimlerin yaþadýklarýna bakarak bu topraklara Arapça “Memaliki Etrak†(yani Türklerin memleketi) olarak adlandýrmýþlardýr. Farsça’da ise “Türk kelimesine Fars dilindeki yer ya da “toprak†anlamý olan ve isim yapan ek “sitanâ€Ã½ ekleyerek “Türkistan†(Türklerin yaþadýðý toprak) demiþlerdir.19 asrýn ilk yarýsýndan baþlayarak Avrupa memleketlerinde doðu araþtýrmacýlarýnýn ortaya çýkmaya baþlamasýyla Radlof Barthol, Wambiri gibi bazý Avrupalý bilginler Fars bilginlerinin metodundan yararlanarak “Türkistan terimini orta Asya ve günümüzdeki Þinjiang umumi coðrafi adý olarak kullanmaya baþlamýþlardýr. Özellikle çarlýk Krallýðý Orta Asya’ya silah gücü ile hakim olduktan sonra kendilerinin resmi bölgelerinde de Orta Asya topraklarýnýn genel adýnýâ€Türkistan†olarak kararlaþtýrmýþtýr. Orta Asya ile Sibirya’yý birbirine baðlayan demir yoluna “Türk sibirâ€(Türkistan sibir) demiryolu demiþlerdir. Sovyetler Birliðinin cumhuriyetler birliði tüzüðü yürürlüðe konulduktan sonra da “Türkistan†tabiri bazý resmi belgelerde hata Lenin-Stalin’in eserlerinde de coðrafi isim olarak kullanýlmýþtýr.
Doðu Türkistan tabirine gelince bu adý genellikle Çar Rusyalý doðu bilim araþtýrmacýlarýnýn icadý denile bilir. Yani yukarýda belirttiðimiz gibi onlar çar padiþahlý orta Asya’yý silah gücü ile altýna aldýktan sonra Türkistan taberini þartlý olarak ikiye ayýrýp Rusyada olan kýsmýný Batý Türkistan Çin’e baðlý olan kýsmýný da Doðu Türkistan diye adlandýrmaya baþladýlar.
Bu belgeler þunu ifade ediyor ki Türkistan tabirini orta Asya ve günümüzdeki Þingjiang’nýn coðrafi adý kullanmak sadece yabancý icadý olup, hiçbir milli anane ve tarihi bir esasý yoktur. Bunun delili þunlardýr ki; ilk önce Uygur ve diðer Türki kavimlerin geçmiþ zamana ait rivayet ve efsanelerinin hiç birinde “Türkistan†yada “Türk yurdu†denilen umumi ad yoktur. Ãkincisi,Uygur halkýnýn 11. asýrda yaþamýþ olan büyük bilginlerden Kaþgarlý Mahmut ile Yusuf Has Hacib’in “Divan-ý lügat-it Türk†ve “Kutadgu Bilig†adlý meþhur eserlerinde de “Türkistan tabiri yer almamaktadýr. Bu bilginlerden daha geç dönemlerde yaþamýþ olan meþhur edip ve bilginlerin (mesela; Ahmet yükneki, mirza haydar, vb.) eserlerinde de söz konusu olan tabirlerine de hiçbir yerde rastlanmamaktadýr. Günümüzdeki Þinjiang’ýn kuzey doðu tarafýnda epey geniþ bir bölgede hakimiyet sürdüren “Ãdikut Uygur Hanlýðý†dönemine ait vesikalýklarda da söz konusu tabir hiçbir yerde rastlanýlmaz.
9. asýrdan baþlayarak, günümüz Þinjiang ve orta Asya’sýnda kurulmuþ olan hanlýklarýn hiçbiri, kendine ait topraklarýn, “Türkistan veya bu anlamý ifade eden sözlerle adlandýrýlmamýþlardýr. Mesela; 9. asrýn ortalarýndan 10. asrýn baþlarýna doðru devam eden Karahanlýlarýn merkezi kýsmý, yani Kaþgar ve Balasagun bölgelerine “Hakaniye†ülkesi denilmiþ ise Semerkant ve Talas’ý merkez yapan batý kýsmý ile hakanlýðýn merkezi olan güney doðu kýsmýna “ilik hanlýk†denilmiþtir. 1348 yýlýnda Çaðatay evladý tuluk Timur tarafýndan kurulup günümüz Korgaz nahiyesinin bölgesi içinde yer alan almalýk þehrini baþkent eden ve kuzey altan daðlarýndan baþlayarak, Balkaþ gölüne kadar, batý Fergana ovasý, güneyde kara kurum daðlarý, doðuda kumula kadar olan bölgeleri içeren hanlýk döneminde bu bölgelere “Moðolistan denilmiþtirâ€. Daha sonra yarkenti merkez alarak 16. asrýn baþlarýndan 17. asrýn sonuna kadar tüm tanrý daðýnýn güneyiyle orta Asyanýn bir kýsmýný bünyesinde bulundurarak 146 yýl hakimiyet süren yarkent hanlýðý döneminde bu bölgelere Saidiye Hanlýðý dönemi denilmiþtir.
Þunu hatýrlatmak gerekirse, yabancý bilginlerin Þinjangý doðu Türkistan diye adlandýrmalarýysa sürekli olmamýþtýr. Onlar, bazen Doðu Türkistan demiþ ise bazen de tanrý daðlarýnýn kuzeyini Cungariye güney tarafýna Kaþgariye diye adlandýrmýþlardýr.
Sonunda, Türkistan tabirinin hiçbir zaman ananami, ilmi ve tarihi deðeri olmamýþtýr. Sadece yabancýlar tarafýndan uydurulmuþ sunu coðrafi bir isim olmaktan öteye gidemez. “doðu türkistan†yada Çini Türkistan tabirleri belli bir masatla ortaya atýlmýþ siyasi tabirlerdir. Bu tabir kesinlikle Þinjangýn umumi coðrafi adý olamayacaktýr.
II
“doðu Türkistan†yada “Çini Türkistan†tabirinin belli maksatlar ile ortaya atýldýðýný ispat etmek için öncelikle aþaðýdaki belgeleri göstermek istiyorum.
Þingjang’ýn yakýn tarihinde haberi olan kiþilere malumdur ki, son birkaç on yýldan bu yana bazý memleketlerinin (2) istihbarat ve matbuatlarýnda kendi devletinin siyasi tabirine uygun olarak “Þinjang†için “doðu Türkistan†demiþlerse bazen de “þinjang†diye adlandýrdýlar yani iki devletin iliþkisi normal olduðunda “þigjang†deseler de siyasi çekiþmeler olduðu zamanlarda derhal doðu Türkistan tabiri yankýlanmaya baþlamýþtýr.Çin halk cumhuriyeti ortaya çýkmadan öncede ayný þeyler söz konusudur. Daha sonrada ayný durum ede gelmiþtir. Bir baþka deðiþle, “Doðu Türkistan†sözü, yer adý deðil, siyasi ve diplomatik iliþkilerin seyirine göre deðiþen baro metre çizgisine dönüþtürüldü, bu durum aslýnda milli bölücülerin hareketlerini gerçekleþtirmelerinin bir baþka þekliydi.
Pantürkist Ãsa ve Mehmet emin buðralar vataný parçalama þeklini gerçekleþtirmek için iþ birliði yaparak, çin topraklarýndan ayrýlmamak þartý ile Þinjang’da sözde “yüksek milli muhtariyet hükümetiâ€ni kurmayý amaçlayan programlarýný ortaya koydular ve baðýlsýzlýk amaçlarýnýn ortaya çýkmamasý için, Þinjang’ýn “çini Türkistan†denilmesine teþebbüs ettiler. Onlarýn Çinden ayrýlmamak þartýyla kurmak istedikleri “çini Türkistan yüksek milli muhtariyet†programýna göre, Þinjang’ýn dýþ içleri / diplomatik iliþkileri sýnýr müdafaasý milliyetçi Çin hükümetinin yönetiminde olacak. Ticaret – ulaþým, tarým, memuriyet, siyasi – kanun, eðitim, haber, basýn – yayýn gibi iç iþler yerli hakimiyet tarafýndan yönetilecek, yerli hükümetinin izni olmadan Þinjang’a iç ülkelerden
( yani Çin’den ) göçmen getirilemeyecek ve þinjang’da demir yolu yapýlmamasý gerekecekti.
Bu durum aslýnda her millet halkýnýn menfaatine zýt olarak, Þinjang’ý Çin Seddinin içinde bölgelerin yardýmýndan mahrum edip iktisadi ve kültür yönünden geri kalmýþ olan Þinjang’ý dahada geri býrakýp, kendi hakimiyetindeki geliþmemiþ feodal prenslik dönemine geçirmek dönemiydi. Dolayýsýyla onlarýn bu teþebbüsü o dönemdeki “ 3 vilayet inkýlabý†hükümetinin, Þinjang’daki her millet halklarý arasýnda ileri görüþlü güçlerin tepkisine yola açtý. Hatta, milliyetçi Çin hükümeti de tamamen reddetti. Bu teþebbüs Þinjang’daki her millet halkýnýn menfaatlerine zýt, tarihin geliþmesine ters üþtüðü için onlar tarih sahnesinden silinip gittiler.
1933 yýlýnýn sonunda Sabit Damolla önderliðinde Kaþgar’da kurulup sadece birkaç ay hakimiyet sürebilen sözdeâ€doðu Türkistan Ãslam cumhuriyetinin†maiyeti daha da vahimdir. Bu cumhuriyettin hükümet üyeleri genellikle,büyük toprak aðlarý,zengin tüccarlar,büyük imtiyaz sahibi hatýrý sayýlý dindar kiþiler ve bazý yabancý memleketlerden kaçak olarak gelenlerdir.onlar, sadece gerici sýnýf ile ticari kapitalizmin menfaatine vekillik ediyorlardý.O dönemdeki yazýlý belgelere göre sözde ticaret ve tarým bakaný ile yönetimi ele geçirir geçirmez tüm vergiyi kendisi üstlenmeyi denemiþtir. Sözde dýþ iþleri bakaný, yabancý memleketler ile iliþki kurmadaki kolaylýklardan faydalanýp,kendisinin yabancý memleketlerdeki ticari iþlerini geliþmeye çalýþmýþtýr. Hükümeti oluþturan esas 10 küsür kiþi,hakimiyeti ele geçirir geçirmez,kaþ karlý,Ar tuþlu,Hotanlý,endi canlý gibi gruplarý ve bazýlarý da Kýrgýz gruplarý oluþturmuþlardýr. Ãslam dininden olmayan milletlerin hepsine “kafirâ€diye apaçýk milli düþmanlýk yürütmüþlerdir.Dýþ siyasette,Afganistan padiþahý ve onlarýn vasýtasý ile Ãngiltere ile sýký iliþki kurup yabancý ellerdeki karþý güçlerin yardýmý ile Þinjangý Ãngiliz emperyalistlerinin baðýmlýsý yapmak istemiþlerdir.böylece “Cumhuriyetâ€de 100 günü doldurmadan tarih sahnesinden silinip gitmiþtir.
Tarihi tecrübeler þunu ispat ediyor ki ister “doðu Türkistan†ister “Çini Türkistan†olsun yada “stan†bayraðý altýnda Þinjangý vatan topraklarýndan ayýrmak yolunda yapýlan çeþitli bölücülük giriþimleri olsun maðlup olmaya mahkumdur. Çünkü buna benzer davranýþlarýn hepsi, öncelikle Þinjangdaki her milletin halkýn menfaati ile ortak arzularýna,Çin Halk Cumhuriyetinde yaþamakta olan bir milyar yüz milyon çeþitli milletlerin ortak menfaatine hem de toplumsal geliþmenin objektif kanunlarýna aykýrýdýr.
Tarihe geçmiþ birkaç sülaleyi Çinlilerin deðil diðer azýnlýk milletlerin kurmasý da bir delildir.Mesela M.Ö.386 yýlýndan 577 yýlýna kadardýr, Çinin kuzey ve kuzeybatý bölgelerinde 171 yýl hakimiyet sürdüren “kuzey wei†sülalesi doðu guz’lardan bir grup olan syenpilerin Topa kabilesi tarafýndan kurulmuþtur..M.916 yýlýndan 1125 yýlýna kadar kuzey Çin’de 200 yýl hakimiyet sürdüren Liao Sülalesi ise Kýtanlar tarafýndan kurulmuþtur. Bunlar miladi 1271 yýlýndan 1351 yýlýna kadar hakimiyet sürdüren Çhing (Mançu) sülalesini ekleyerek hesaplayacak olursak bu sülalelerin hakimiyet sürdürdüðü zaman yaklaþýk 755 yýldýr. Özellikle ve Moðol ve Mançu sülaleri döneminde,bütün memleket daha da bütünlük kazanmýþtýr. O dönemlerdeki Çin doðu Asya boyunca en büyük feodal devlet olarak þekillenmiþtir. Mesela; Yüen Sülalesi (Moðol) devrinde, Çinin hududu doðu ve güneyde büyük denize ulaþmýþ,batýda günümüzdeki Þinjiang ile Orta Asyanýn bir çok kýsmýný,güney batý Yün-nan’ý,kuzey Sibiryanýn büyük bir kýsmýný kendi hududu içine almakla birlikte kuzey doðuda Ohotsk Denizine kadar ulaþmýþtýr.Ching(Mançu) sülalesi devrinde, Çinin hududu,batýda Balkaþ Gölü,Çu Irmaðý,Talas,Pamir Daðýna kadar,kuzey Altay daðlarý ile Dýþ Moðolistan’a kadar, kuzey doðuda ise dýþ Hingian Daðlarý ile Ohotsk Denizine kadar,doðuda Tai-van ve o civardaki adalara kadar,güneyde güney denizi adalarýna kadar,güneybatýda ise Kuang-hsi,Yün-nan Tibet, hatta Ladak’a kadar ulaþmýþtýr. 18 asrýn sonlarýnda nüfusu 300milyona ulaþmýþtýr. Bu açýdan Çin, dünyadaki diðer çok milletli devletlerden farklýdýr. Mesela Sovyetler birliði de çok milletlerden oluþan bir memlekettir.Ama Sovyetler birliðinde yaþamakta olan bir çok millet yani ukrain,Tatar,kazak,Kýrgýz,Tacik,Türkmen gibi milletlerin Ruslarla olan tarihi iliþkisi, Çin'deki azýnlýk milletlerin, han (Çin) milleti ile olan tarihi iliþkisine benzemez.Bir baþka þekilde ifade edecek olursak,tüm Rusya tarihinde Rus olmayan Ruslar ile birlikte sülale kurduðu ya da kendileri baðýmsýz sülale kurup,Rusya’yý hududu içine alarak birleþmiþ birer devlet oluþturduðu þeklinde hiçbir örnek yoktur ve olmasý da mümkün deðildir.Çünkü Ruslar ile Rus olmayanlarýn arasýnda, siyasi iktisadi ve kültürel uzun bir tarihi iliþki veya bir birine tabi durumlar olmamýþtýr.
Çin tarihindeki bazý sülaleler gerçi az sanlýk milletler namýnda kurulmuþ ise de, aslýnda söz konusu milletlerin Çinliler ile ya da baþka bir millet ile birlikte kurduðu ve birlikte yönettiði sülaleler idi. Yani bu sülaleler8mesela;Yüen-Moðol, ching-Mançu Sülaleler)in önemli ordu vezirleri,yerli idare memurlarý,hatta askeri komutanlarý Çinli ya da diðer milletlerden oluþan kiþilerdi.;Hükümet idarelerinin yazý iþleri Çince ile yazýlýyordu. Üst düzeyde yürütülen kaidelerde de çinin geleneksel ordu kurallarý kabul edilerek yürütülmekteydi. Hatta yüen sülalesi ordusundaki önemli þahýslar arasýnda Çinliler olduðu gibi,Uygurlar ve baþka azýnlýk milletler de vardý. Kültür açýsýndan, bu sülaleler Çin kültürünün büyük bir etkisinde kalmýþlardý.
Çinin binlerce yýllýk tarihinde,memleketin uzun yýllar bir arada ,birlik ve beraberlik içinde yaþamasý ile parçalandýðý dönemlerde,ki bu süre kýsadýr, halkýn çoðunlu özellikle de azýnlýk milletlerden olan gruplarýn,birleþmeyi yürekten istemelerinin yankýlanmasý da karakteristik bir özellik taþýr.Parçalanmaya karþý çýkýp, birlik beraberliði korumak ise,tüm memleketteki halkýn ortak arzusu ve bütün Çin milletlerinin yüksek fazileti olmuþtur. Her millet halký, vatanýn birliðini gerçekleþtirmek ve korumak için uzun müddet çaba gösterip bir çok katkýlarda bulunmuþlardýr. Bu durumda azýnlýk milletler arasýnda da pek çok aydýn kiþi ortaya çýkmýþtýr.Mesela Tang Sülalesi devrinde memleketin birliðini korumak için büyük katkýlarda bulunan Uygur asker Çibi Kalý,kuzeydoðuda yaþayan juen-juen kabilelerini birleþtirip,birlik saðlayan Ching Sülalesinin temelini atan Nurgaç gibi kiþiler iþte bu aydýnlardandýr.Özellikle “Uygur hanlýðý†devrinde Uygur ordularýnýn An-luþan-shih-Tsi-ming( Öngük söygün ihtilali) ihtilalini bastýrma hareketine direk katýlmasý,Tang Sülalesinin parçalanmasý için çok büyük bir önem taþýmaktadýr. Çünkü “Uygur Hanlýðýâ€nýn bu isyaný bastýrmak için özel ordu göndermesi tesadüf olmayýp, tarih boyunca Tang Hanedanlýðý ile “Uygur hanlýðýâ€nýn sýký iliþkisinin bulunmasý,Uygurlarýn Tang Hanedanlýðýnýn yardýmý ile “Türk Hanlýðý†egemenliðinden kurtulup,kendilerini güçlendirme fýrsatý bulduðu,Uygur hanlarýnýn parçalanmanýn faydasýz ,birliðin ise faydalý olduðu hakkýnda bilinçlenmeleri ise, Uygur ve Çinli milletlerin siyasi,askeri açýdan,uzun zaman karþýlýklý dayanýþmalarýnýn bir sonucu idi..Bu Uygurlarýn parçalanmaya karþý çýkýp,birlik ve bütünlüðü geçmiþten beri aziz bildiðini ispat eden önemli kanýtlardan biridir.
vatan medeniyetimizin þekillenmesi ve geliþme süresince de, Çin milletleri medeniyetinin, Çin’deki tüm milletler tarafýndan ortak yaratýlmasý, Þinjandaki azýnlýk milletlerin,özellikle Uygurlarýn vatan medeniyetinin yaratýlmasýnda büyük rolleri olduðunu ispat eder.Dolayýsýyla, Kuçarlý buda Nomlarý bilgini komrajiva,müzik bilgini Sudip ile Beþbalýklý dilci ve tercüme üstadý Singkaseli Tutung’un ilmi faaliyetlerinin netiçelerini,Koço-idukut uygurlarnýn ülkenin matbaa sanatýný geliþtirmek ve yaymak için sarf ettikleri gayretleri,Kaþgarlý Mahmut ile Yusuf Has Hacib’ kendi eserleri ilke çinin medeniyet hazinesine kattýðý büyük tuhfelerini sadece hatýrlamak bile yeterlidir.
Daha önce belirtilen kaynaklar, Çindeki her millet halkýnýn uzun tarihten beri bir aile gibi olduðunu,bu vatan ailesini hep birlikte kurmuþ olduklarýný, kýsa dönem parçalanma durumu ortaya çýkmýþ ise de birliðin,temel görüþ ve tarihin deðiþmez akýþý olduðu,sadece günümüzde deðil, tarihten günümüze kadar,çeþitli akýmlarýn Çin milletlerinin ortak menfaatine zýt olduðu için mutlak maðlup olacaðýný kanýtlar.
Sonuç olarak, Çin en eski zamandan beri, bu topraklarda yaþamýþ olan tüm milletlerin ana vatanýdýr. Bu vataný her millet halký ortak kurup, ortak geliþtirip, onun uzun yýllý tarihini ve parlak medeniyetini ortak yaratmýþlardýr.Þinjiang vatanýmýzýn ayrýlmaz bir kýsmýdýr.Þinjiang’daki her millet halkýný kendi bünyesinde oluþturan çin milletlerinin tarihi, parçalanmaya karþý durup, birlik ve beraberliði savunan tarihtir. Ãster dini ister milli bir bayrak altýnda sözde “sitan†tabiri ile vatanýn birliðini parçalamayý herhangi giriþimler,her millet halkýnýn hayati menfaatlerine,tarihin akýþýna, toplumsal geliþmenin objektif kanunlarýna zýt olduðu için her zaman kesinlikle maðlup olacaktýr.â€Doðu Türkistan Cumhuriyetiâ€ni kurmayý amaçlayan giriþimler, en tehlikeli ham hayal olmakla birlikte, daha þerefsiz bir halde maðlup olmaya mahkumdur.